Selçuklu döneminin önemli felsefi düşünürlerinden biri olan Şems, 12. yüzyılda yaşamıştır. Tam adı Şemseddin Muhammed bin Ali bin el-Hatip’dır. İslamî ilimler alanında oldukça derin bir bilgiye sahip olan Şems, aynı zamanda sufizm alanında da etkin bir isim olmuştur.Şems, Konya’da doğmuş ve burada yetişmiştir. İlim öğrenmek için çeşitli yerlere seyahat etmiş ve birçok önemli ilim adamı ile tanışmıştır. Özellikle Ebu’l-Vefa el-Büveyhî ve İbn Arabî gibi isimlerin etkisi altında kalmış ve eserlerinde bu düşünürlerden etkiler taşımıştır.Şems’in felsefi görüşleri özellikle insanın varoluşu ve insanın tabiatı üzerine odaklanmıştır. Ona göre insan, evrenin merkezinde yer alır ve bütün evrende var olanların en olgun ve en yüce olanıdır. İnsanın varoluş gayesi ise kendisini Tanrı’ya yakınlaştırmak ve O’na ulaşmaktır.Sufi düşüncede önemli bir yeri olan Şems, tasavvufî görüşlerini birçok eserinde dile getirmiştir. Tasavvufî düşüncede Allah’a yakınlaşmanın yolu, Allah’ın emirlerine uygun bir hayat sürmekten geçer. Bu nedenle Şems, tasavvufî düşüncede ahlaki değerlere büyük önem vermiştir.Şems’in en önemli eseri, “El-Mektûbât” adlı mektuplarıdır. Bu mektuplar, Şems’in felsefi ve tasavvufî düşüncelerini içermekte ve İran, Afganistan, Türkistan, Suriye, Yemen ve Hindistan gibi ülkelerdeki birçok ilim adamına gönderilmiştir.Şems, Konya’da yaşadığı dönemde Hz. Mevlana ile de tanışmıştır. İkisi arasındaki ilişki, Hz. Mevlana’nın Şems’in felsefi ve tasavvufî görüşlerinden etkilenmesiyle başlamıştır. Ancak bu ilişki, zaman zaman Hz. Mevlana’nın çevresindeki kişilerin tepkisine neden olmuş ve sonunda Şems, Konya’dan ayrılmak zorunda kalmıştır.Şems, Konya’dan ayrılmadan önce Hz. Mevlana’ya birçok öğüt vermiş ve onun felsefi ve tasavvufî görüşlerini derinleştirmesine yardımcı olmuştur. Bu nedenle Şems, Türk felsefesi ve tasavvuf düşüncesi için önemli bir isim olarak anılmaktadır.
Selçuklu döneminin önemli felsefi düşünürlerinden biri olan Şems, 12. yüzyılda yaşamıştır. Tam adı Şemseddin Muhammed bin Ali bin el-Hatip’dır. İslamî ilimler alanında oldukça derin bir bilgiye sahip olan Şems, aynı zamanda sufizm alanında da etkin bir isim olmuştur.Şems, Konya’da doğmuş ve burada yetişmiştir. İlim öğrenmek için çeşitli yerlere seyahat etmiş ve birçok önemli ilim adamı ile tanışmıştır. Özellikle Ebu’l-Vefa el-Büveyhî ve İbn Arabî gibi isimlerin etkisi altında kalmış ve eserlerinde bu düşünürlerden etkiler taşımıştır.Şems’in felsefi görüşleri özellikle insanın varoluşu ve insanın tabiatı üzerine odaklanmıştır. Ona göre insan, evrenin merkezinde yer alır ve bütün evrende var olanların en olgun ve en yüce olanıdır. İnsanın varoluş gayesi ise kendisini Tanrı’ya yakınlaştırmak ve O’na ulaşmaktır.Sufi düşüncede önemli bir yeri olan Şems, tasavvufî görüşlerini birçok eserinde dile getirmiştir. Tasavvufî düşüncede Allah’a yakınlaşmanın yolu, Allah’ın emirlerine uygun bir hayat sürmekten geçer. Bu nedenle Şems, tasavvufî düşüncede ahlaki değerlere büyük önem vermiştir.Şems’in en önemli eseri, “El-Mektûbât” adlı mektuplarıdır. Bu mektuplar, Şems’in felsefi ve tasavvufî düşüncelerini içermekte ve İran, Afganistan, Türkistan, Suriye, Yemen ve Hindistan gibi ülkelerdeki birçok ilim adamına gönderilmiştir.Şems, Konya’da yaşadığı dönemde Hz. Mevlana ile de tanışmıştır. İkisi arasındaki ilişki, Hz. Mevlana’nın Şems’in felsefi ve tasavvufî görüşlerinden etkilenmesiyle başlamıştır. Ancak bu ilişki, zaman zaman Hz. Mevlana’nın çevresindeki kişilerin tepkisine neden olmuş ve sonunda Şems, Konya’dan ayrılmak zorunda kalmıştır.Şems, Konya’dan ayrılmadan önce Hz. Mevlana’ya birçok öğüt vermiş ve onun felsefi ve tasavvufî görüşlerini derinleştirmesine yardımcı olmuştur. Bu nedenle Şems, Türk felsefesi ve tasavvuf düşüncesi için önemli bir isim olarak anılmaktadır.